Az Zamanda Çok İş

Piano House’ta en büyük hedeflerimizden biri öğrendiğiniz bilgilerin ve uygulamalı sonuçlarının kalıcı olması. Ancak bu kalıcı sonucun çoğunlukla getirdiği en büyük bedel yılları bulabilen uzun çalışma programlarıdır.

Biz; hem 21. yüzyıl insanının sabırsızlığını, hem de kalıcı şekilde öğrenmenin uzun programlarla değil doğru yöntemlerle olduğunu bildiğimizden bu konuya yeni bir bakış açısı getirdik.

Tümden Varım; yani tüme varım ve tümden gelim yöntemlerinin bir sentezi. Özellikle müzik eğitiminde geleneksel eğitim yöntemi tüme varımdır. Bütün bilgilerin ve pratiklerin eksiksiz şekilde öğrenilmesi ve gerektiğinde kullanılabilmesi prensibi ilk bakışta çok hoş, mantıklı ve ayakları yere basan bir yöntem gibi tınlar Ancak bu yöntemin en büyük dezavantajı henüz hiç bir sonuca ulaşma ihtimali olmaksızın değil aylarca, yıllarca süren bir pratik silsilesidir. Müzik eğitim dünyası da bu yöntemin olumsuz sonuçlarını görmüş, ve yöntemi tamamen tersine çevirip tümden gelim yöntemine geçmiştir.

Ancak tümden gelim yöntemi de her ne olursa olsun sonuç önemlidir diyerek sonuca çok hızlı ulaşması özelliğiyle çok ilgi çekici gibi gözükse de çok büyük bir defoya sahip. Çünkü tamamen tümden gelim yöntemi uygulandığında çok büyük oranda gerçekten öğrenme durumu ortadan kalkıyor, yerini ezberleme ve pratiğe dökme durumu geliyor.

Tümden Varım; kendi başlarına yeterli olamayan bu iki yöntemi sentezleyerek ne kadar doğru ve eğlenceli bir yol olduğunu yüzlerce öğrencimizle ispatladı. Tümden Varım'la gerçekleşen şey, çok kısa bir tüme varım süreciyle yola çıkıp, bu tüme varım sürecine yarı yarıya tümden gelim ekleyip, sonucunda tüme varım'a artık gerek kalmayan bir aşamada büyük oranda tümden gelim yapmak. Bu sayede varılan sonuç ne tüme varım kadar uzun sürüyor, ne de tümden gelimde olduğu gibi ezbere dayalı oluyor. Buna ek olarak hem çalmayı öğrenmek için pratik yapmamız gereken parçaları çalışırken, bir yandan da Hedef Parçalar dediğimiz tümden gelimin eğlenceli parçalarını çalışmış oluyoruz.

Tümden Varım sayesinde hem teorik altyapınızı güçlendirebilir, hem de sıkılmadan kısa sürede hedeflediğiniz parçaları çalışmaya başlayabilirsiniz.

Esnek & Düzenli Program

Bizim için Programlama, öğrenmenin en büyük anahtarı. Öğrenme süreciniz istediği kadar doğru olsun, siz de ne kadar çabalıyor olun, düzenli bir program yoksa öğrenme sürecinizin akıbeti de belirsiz hale gelir. Gelenekselleşmiş "haftalık ders" mantığı buradan gelmektedir. Haftada bir seans dersin sekteye uğraması, önemli ölçüde bir önceki ders öğrenilen bilgilerin erimeye hem zihnen hem pratikte erimeye başlaması anlamına gelmektedir.

Tabii bunun anlamı öğrenme süreci başladığı andan itibaren her tam 7 günde bir ders yapmak gerektiği de değil. Buradaki haftada bir mantığı bir ortalamayı temsil etmektedir. Piyano dersi alan çocuk ve yetişkinlerin normal hayatlarındaki okul ve iş tempolarını çok iyi bildiğimizden, size haftada ortalama bir seans dersinizin programlamasıyla ilgili maksimum imkan sağlamaya çalışıyoruz. Başlangıçta her ne kadar belirli bir gün saat belirleyerek programa giriş yapıyorsak da, sizin değişebilecek programlarınıza uygun şekilde gerekirse her hafta belirli bir süre önceden temasa geçmek koşuluyla farklı gün saat belirleyebiliyoruz.

Bu imkanı sağlamaya çalışmamızdaki sebep, haftalık ortalamada yapılması gereken dersinizin yine haftalık ortalamada stabilize olması. Eğer değişen koşullar sebebiyle siz bize, biz size ayak uyduramazsak nasıl başarılı olacağız? Unutmayın, her zaman bir orta yol vardır, ve biz onu bulup esnek ama düzenli programımızdan şaşmayacağız! :)

Üçlü Sistem'le Kesin Sonuç

İşin mutfağını öğrendiniz, emek üzerine emek verdiniz, zaman harcadınız, para harcadınız, derslere geldiniz, enstrüman aldınız, boş vakitlerinizi planladınız, kendinize çalışma vakitleri yaratmaya çalıştınız, herşeyi hallettiniz ve sonunda piyano çalmayı başardınız!

Peki ya sonra?

Piano House’un en önem verdiği konular arasında piyano öğrenmenin sadece öğrenmekle kalmaması gerektiği, bunun eğlenceli bir sonuca ulaşması gerektiği de var. Yıllar içerisinde yüzlerce öğrenciyle tecrübe edilen durumlardan biri de, artık öğrenci olmaktan çıkmış yeni piyanistlerin en eğlenceli aşamada enstrümandan uzaklaşmaya meylettikleri durumu. Çoğu zaman sistem bu durumla pek ilgilenmemekte, çünkü onun düşündüğü şey ne şekilde olursa olsun öğretmeyi ve gerisiyle ilgilenmeme durumu.

Ev Konserleri konseptinin çıkış noktası işte tam olarak da bu! Tümden Varım yöntemiyle öğrenmeye başlıyorsunuz(1), ufaktan repertuvarınız oluşuyor, kendinizi hazır hissettiğinizde düzenli konserlerimizden birine çıkmak üzere provalara başlıyorsunuz(2), yanı başınızda profesyonel müzisyenlerle birlikte, onların bir nevi asistanlığında, aynı ortamı paylaşarak prova sürecini tamamlıyorsunuz, konser günü geldiğinde o günün nasıl geçtiğini, o güne nasıl hazırlanıldığını olabilecek en samimi ve direkt yoldan tecrübe ediyorsunuz ve konsere çıkıyorsunuz(3).

Üçlü Sistem sayesinde tanıdığınız tanımadığınız, arkadaşlarınız, yanı başınızda duran ama belki de profesyonel camiada çok önemli bir noktada olan müzisyenle, tamamen en samimi duygularıyla müzik dinlemeye gelmiş sokaktaki bir müziksever vatandaşla aynı ortamı hiç bir sosyal fark olmaksızın paylaşırken aynı zamanda o güne kadar belki de sıfırdan gelerek inşa ettiğiniz piyanistliğinizi paylaşıyorsunuz.

Tecrübe ettiğimiz kadarıyla sıfırdan başlayarak piyanist olmak hiç bu kadar eğlenceli olmamıştı :)